Siteme içerik eklerken aklıma birçok insanın farkında olmadığı bir şey geldi:
Kendi işinize başlamak aşırı anlamda ön yatırım ister.
Ön yatırım şu anlamda: "(bir sözleşmenin, projenin vb.) başlangıcında (çaba, maliyet, zaman vb.) koymak veya riske etmek"
Bir websitesi. Bir e-posta listesi. Bir reklam kampanyası. Bir müşteri mıknatısı. Logo, ad, e-posta adresi... bunların hepsi ön yatırım gerektirir.
Bunu şimdi yaparsınız ve aylardan yıllara kullanırsınız.
Eğer bir sivri zekaysanız şu ana kadar bu durumun dünyadaki her türlü aktiviteye benzediğini fark etmişsinizdir.
Yürümek? Bolca ön yatırım! Yüzünüzün üstüne binlerce kez düşer durursunuz.
Sonra birdenbire yürümeye başlarsınız ve daha da düşmezsiniz. (Eğer Joe Biden değilseniz.)
Okumak, konuşmak, herhangi bir dil öğrenmek, heeepsi ön yatırım içerir.
Önce ödemeyi yaparsınız sonra hayatınızın sonuna kadar yararlanırsınız.
Ama tüm bunların garip olan bir tarafı var. Herkes yürüme konusunda başarılıdır. Çabalayıp öğrenirler. Kaldırımlarda emekleyen birçok insan göremezsiniz öyle değil mi?
Peki, o zaman insanların çoğu neden kendi işlerinde başarısız olur? Çünkü yürüme konusunda başarısızlık katıyen kabul edilemez.
Ama iş yaparken pes etmek? Tamamıyla kabul edilebilirdir. Kimse "işimi nasıl geliştirebilirim?" diye sormadığı için dışlanmaz.
Süreç aynı olsa bile bu iş böyledir.
Ödemeyi yap. İşi hallet. Zorlukları aş. Ödülü al.
Bu biraz lunaparklardaki hız trenlerine benzer, hatırlarsınız.
Tabi bu hız trenlerinin ilk kuralı nedir: "Tur bitmeden inemezsin"
Kendi işinizle BİREBİR aynı.
Comentarios