.png)
_edited_edited_edi.png)
Google'da reklam vermeye dair her şeyi öğrendiğiniz bu serimizde 5'inci bölüme geldik.
İlk yazımızı görmek için buraya tıklayın.
Gelin hızlıca devam edelim.
Google Reklamları Para Makinesine Dönüştürün
Şimdi karşınızda böyle bir ekran var:
Burada bir teklif vereceğiz. En başta bunu tıklama olarak ayarlayacağız. Sonra isterseniz değiştirebilirsiniz.
Sonra “Hedef işlem başına maliyet” belirleyeceğiz. Burası çok önemli.
Google burayı Türkçeye öyle bir çevirmiş ki anlaması biraz zor: teklif verme derken burada aslında açık arttırmada teklif vermekten bahsediyor.
Yani herkes kendi seçtiği anahtar kelimeler için reklamının yukarı çıkmasında bir teklif veriyor.
“O zaman, en yüksek teklifi veren kazanır” diyor olabilirsiniz. Fakat durum böyle değil.
Google kimin 1’inci sayfanın en üstünde kimin de 7’inci sayfanın en altında çıkacağını böyle belirliyor.
Evet, mutlu olabilirsiniz. Burada parayı veren değil, işin püf noktalarını bilen düdüğü çalıyor.
Gelin size net bir şekilde Google’ın formülünü anlatayım:
NOT: Bunu en başta anlamayabilirsiniz. Endişelenmeyin, kimse sizden böyle bir şey beklemiyor.
Ama eğer reklam bütçenizin her kuruşunu en iyi şekilde kullanmak istiyorsanız…
…Bugün ajansımla iletişime geçin. Eğer iyi anlaşırsak şirketinize ve pazarlamanıza şahsen ben bakacağım, neyi farklı yapacağıma dair bir strateji geliştireceğim ve bunu sizinle bir telefon görüşmesinde derinlemesine tartışacağım.
Ücret yok, taahhüt yok.
Birlikte çalışmak istiyorsanız size bunun tam olarak nasıl işlediğini anlatacağım, birlikte çalışmak istemiyorsanız da sorun değil. Zorlama yok. Baskı yok. Can sıkıcı satış taktikleri hic yok.
Reklamlarınız İçin Başarı Formülü
Google’ın formülü şu şekilde:
Tıklama başına maliyetiniz = Altınızdaki kişinin reklam sıralaması / Sizin kalite skorunuz + $0.01
“Peki kalite skoru nasıl belirleniyor?” diyorsanız, şöyle belirleniyor:
Reklamınızın web sitenizle alakası (eğer kuyumcuysanız elektrikçi ilanı vermeyin)
Tahmini Tıklama oranı. Yani tıklama sayısı / gösterim sayısı
İnsanlar tıkladığında gittikleri sayfanın kalitesi. (ne kadar kalıyorlar, napıyorlar)
Yani en çok parayı veren değil, en kaliteli olan önde çıkıyor. Google size diyor ki:
“Sen yeter ki reklamını kaliteli yap, insanlar ‘bu ne ya’ demesin. Gerisi bende.”
Gelin tıklama başı maliyeti şu an boş bırakalım ve devam edelim.
Şimdi kampanya ayarları sayfasındayız.
Bu sayfada arama ağı bölümündeki kutucuğu doldurmayın, Google'ın önerdiği partnerleri genellikle düşük kaliteli potansiyel müşteriler getiriyor, boşuna zamanınızı kaybetmeyin.
Görüntülü reklam ağı diye de bir bölüm varsa oradaki kutucu da boş bırakın.
Konum seçerken yapacağımız ilk şey “Yer Seçenekleri”ne tıklamak.
Orada “Varlık” diye bir kutucuk göreceksiniz. Onu doldurun ki hedeflediğiniz konumda oturan veya oraya sık sık gelen kişileri hedefleyebilelim.
Dili Türkçe seçin ve devam edin.
Kitle segmentlerindeyiz.
Burada gözlemi seçeceğiz. SAKİN hedeflemeyi seçmeyin, tüm kampanyanız batar.
“Google reklamlarım çalışmıyor, her şey berbat yaaa” diyen insanların birçoğu hedeflemeyi seçiyorlar. Siz yapmayın.
Ve hedef kitlenizi seçeceksiniz. Google burada gerçekten çok fazla seçenek veriyor.
Eğitim durumlarından medeni durumlarına, ilgi alanlarından en çok satın alma yaptıkları kategoriye, hangi sektörde olduklarından şirket çalışan sayısına göre her şeyi bilyor Google.
Örneğin tesisatçıysanız büyük ihtimalle ne bir üniversite öğrencisine ne de kirada oturan birini hedeflersiniz. Evli barklı insanlara ve ev sahiplerine göre bunlar çok daha az talep edecektir.
Ayrıntılı bir şekilde düzenledikten sonra devam edin.
Geniş eşleşmeli anahtar kelime kullanmanıza gerek yok. Çünkü onu sonra ayarlayacağız.
Reklamlarınızın ne zaman biteceğini ayarlayabilirsiniz. (or 15’inden 25’ine kadar)
Önemli bir yere geldik: Reklamlarınızın hangi saatlerde yayında olacağına:
Düşünsenize elektrikçisiniz ve reklamlarınızı 7/24 yayınlıyorsunuz. Akşam 22’den sonra gelen müşteri sayısı 22’den önce gelene göre ne kadar olur? Olmaz.
Burayı iyi düşünün ve ayarlayın. Bizim tavsiyemiz 8’den 18’e kadar. Genel olarak.
Ve genellikle hafta sonu reklam vermeyin. Hafta içi insanların işi daha acil oluyor.
Devam edin ve karşınıza şöyle bir ekran çıkacak:
Bu sayfayı güncellemede getirdiler. Daha önce de konuştuğumuz gibi, Google’ın “işlerinizi kolaylaştırma” adı altında yaptığı bir hizmet.
Hızlı mı? Hızlı.
İşe yarıyor mu? HAYIR. Buradaki temel mantık sitenizin adresini giriyorsunuz ve size anahtar kelimeler önerip işinizi hızlandırıyor. Google mutlu, siz mutlusunuz, arkada havai fişekler patlar…
Öyle bir şey yok. Eğer işinizi kolay yapmak istiyorsanız ya saatlerce video izleyip o konuyla alakalı 100’lerce yazı okuyup aylarca tecrübe edinmeniz gerekir.
Ya da binlerce yıldır parası olan herkesin bildiği o dahice yolu seçersiniz:
BİR AJANS TUTMAK! Biz de burada devreye giriyoruz.
Eğer ne yaptığınızdan tam olarak emin değilseniz, ya da reklamları düzenleyip yönetip ayarlamaya harcayacak zamanınız yoksa…
…bize buradan ulaşın, size yardımcı olalım.
Atlaya tıklayın ve gelin devam edelim.
Bir sonraki yazı için buraya tıklayın.